23 Eylül 2013 Pazartesi

PARLAKLIK UZMANLARI ( John frieda ve Gliss )

Günaydınlarrrrrrr :))
Küçükken dümdüz pırasa misali saçlara sahip olup büyükçe dalgalanıp kabaran Asi şekil almayan mat saçlara sahip olmanın acısı nedir nasıldır bilirmisiniz. Ayrıca yağlı olması da cabası. Şu zamana kadar saç a parlaklık veren serum , krem ve yağ tarzı birçok  ürünle tanıştım. Kuaför  salonları olsun watsons , gratis ve kağan parfümeri de ki satış danışmanları olsun. Internet ortamından araştırıp doğru mağaza yolunu tutup kimseye danışmadan aldığım da çok oldu. Fakat  maymun iştahlı biri olduğum için çoğu ürünü bir ay dan fazla bir süre zarfında kullanmadım. En son saçlarıma ombre yaptırdığımda kuaförüm Ömer bey bana "JOHN FRİEDA " ürünlerine bir bakmamı önerdi özellikle serum ve patlatıcı ürünlerinden müşterileri çok memnun kalmış. Patronun sözüne uyarak watsons un yolunu tuttum ve aşağıda gördüğünüz parlatıcı iki ajanı çantama attım :) İstediğimi bulmanın sevinciyle reyonlarda dolaşırken GLISS markasının yeni çıkardığı ULTIMATE OIL ELIXIR serum a gözüm takıldı. Üstünde "sihri keşfedene kadar çalkalayın " yazıyordu ve çalkalayınca içindeki sihir den kasıt ın ışıltılı parçacıklar olduğunu gördüm :). Bu ilginç ürünü de aldım







İlk değerlendirmem John Frieda "SHINE SHOCK" olsun :); 

- ürünün gramajı 75 ML fakat fındık tanesi büyüklüğünde kullanılırsa yaklaşık üç ay gidiyor çünkü krem değil patlatıcı bir ürün ve az kullanılmazsa yapış yapış edebiliyor saçları.
-  Şeffaf ve içerisinde parıltılar bulunduran jel kıvamında bir yapıya sahip
- Elinizde sürdükten sonra yağlı his bırakıyor fakat bu kısa süreli olup geçiyor
- Kokusuna BA-YIL-DIM  desem. Mükemmel kokuyor fakat benim saçım kokuyu hapsetme konusunda başarısız olduğundan bir iki saate kokusu kayboldu :(.
Kısaca özetlemek gerekirse ben saçıma maşa ve düzleştirici uyguladıktan sonra az bi miktar elimle ovusturup sürüyorum. Saç rengini parlak ve canlı gösteriyor. Ben çok memnun kaldım ve indirimler olduğunda da üç adet stok yaptım :)



    







Gelelim şimdi ikinci ajanımız olan "GLISS ULTIMATE OIL ELIXIR SERUM" a. 

# Kendisi 100 ML olmakla birlikte çok güzel püskürtme yapan bir aparat a sahip ve şişesini çalkalayınca ışıltılar görünüyor.
# Ürünün yapısı serum değil de sıvı saç kremi gibi. Daha doğrusu sıvı saç serumu olmuş diyelim :)
# Yağlı formda olduğu için saça üç defa dan fazla sıkılmaması kanaatindeyim hani saç çok uzunsa en fazla beş olmalı çünkü ürünü saç kusabiliyor. Ve bu da yağlı sağlıklı görünümden uzak saçlara sebebiyet veriyor. 
# Koku konusunda John Frieda kadar başarılı değil fakat yinede hoş bir kokusu mevcut.
Nemli saç a uygulanınca  çok daha iyi sonuç veriyor ve yumuşatma konusunda da iyi diyebilirim.
 Hoşça kalınnn :)


                                     









22 Eylül 2013 Pazar

FLORMAR LİGHTS OF FLOWERS BB CREAM

İlk yazımı bu harikalar yaratan BB krem e ayırmak istedim. İki kez üniversite sınavına giren bi insanım ve haliyle yaşadığım stress , moral bozukluğu ve aile dırdırının yaninda bir de fazlasıyla yağlı bir cilde sahip olmanın mükafatlarını sivilce olarak geri almış bulunuyorum. Defalarca dermatologlara gittim ve eczane ürünü birçok krem kullandım. Sonuç ne dersiniz ? Yararını çok az görmekle  birlikte kocaman bir "HİÇ". Çünkü ne kadar cildinizin üstüne titrerseniz o kadar kötü oluyor. Bu konuya sonradan etraflıca değineceğim için esas konuma geçiyorum. Aşağıda görmüş olduğunuz güzellik




benim Garnier ve Nivea dan sonra edindiğim üçüncü BB kremim. Ve Allah'ın hakkı üçtür lafını akla getiren kremim. Garnier in iki çeşidini de denedim ilk çıkardığı BB krem i cildim kustu ve sivilce yaptı. Ikinci olanı yağlı ciltlere özel serisiydi fakat iki renginin olması Light olanın fazla açık Medium olanının ise fazla koyu ve pembe alt tonlu olması nedeniyle ikisini karıştırsam da istediğim görüntüyü elde edemedim. Gün içerisinde de parlama yaptı ve "pudraaaam nerdeee" diyip çantama saldırmama neden oldu. Nivea konusuna gelirsek ; nemlendirmesi olsun duruşu ve cilde verdiği yumuşaklık harikaydı fakat açık ve orta tonu da fazlasıyla koyu ve pembe alt tonluydu. Hatta ilk sürüp açık tonunu tam dışarı çıkarken  annemin;
-"Merveeeee ne yaptın yüzüne şempaze poposuna dönmüşsün  hiç aynaya bakmadın mı!" Demesiyle birlikte o ürün de gözümde bitti ve çöpe uğurladık kendisini.
Ammaaaa şimdi flormar ile çok mutluyuz çünkü cildimde bıraktığı etkiye inanamadım. Sivilceli lekeli ve solgun  yüzümü çok da güzel canlandırdı ve 8 saat boyunca hiç bir parlamaya sebebiyet vermedi. Kapatıcılık yanına değinecek olursak da diğer kullandığım iki markaya göre daha iyi diyebilirim :) ben yağlı cildim açısından bu üründen çok memnun kaldım. Umarım ürünü merak edenlere yardımcı olabilmişimdir. Aşağıdaki resimlerde kapatıcılığı ve duruşunu görebilirsiniz.
Sevgiler :)).        
                                                                          





Ufak Bir Açıklama

Merhabaaaa
Uzun zamandır blog açmak istiyordum ve sonunda bu isteğimi gerçekleştirebilmiş olmanın mutluluğuyla ilk yazımı yazıyorum. Öncelikle blog açma konusunda bana yardımını esirgemeyen tatlı mı tatli şirin mi şirin "Çita" nın sahibi deepbeauty.blogspot.com un üzel mi güzel sahibi ÖZGE ye teşekkürlerimi sunuyorum :). İnşallah sizlere faydam dokunur bu güzel serüvende. 
Ve başlayalımmmmm :)))))